Umutcan ile Mesleklere Yolculuk I Ebubekir Türk ile Röportaj

Umutcan Bozkurt
4 min readAug 26, 2022

--

Merhaba,

Umutcan İle Mesleklere Yolculuk’un bu haftaki konuğu TEGV Kurumsal İletişim Uzmanı Ebubekir Türk.

Ebubekir Bey’in kariyer hayatından, deneyimlerinden, görev ve sorumluluklarından, kurumsal iletişimin öneminden, kriz iletişiminden ve daha fazlasını konuştuğumuz çok güzel bir röportaj gerçekleştirdik.

Bu röportaj ile çok sevdiğim bir sivil toplum kuruluşunu daha yakından tanıma fırsatım oldu, eminim sizin için de faydalı olacaktır.

Kendinizden ve çalışma deneyimlerinizden bahseder misiniz?
Ben Ebubekir Türk, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda Kurumsal İletişim Uzmanı olarak çalışıyorum. Sakarya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık lisans mezunuyum. Aynı üniversitede iletişim bilimleri yüksek lisansımı tamamladım. Öğrencilik dönemimde Sakarya’da birkaç sosyal medya ajansında çalıştım. Sonra kendi dijital medya ajansımı açtım ve kısa bir dönem burada ağırlıklı olarak sosyal medya ve web danışmanlığı hizmeti verdim. Ardından TEGV ile yollarımız kesişti yaklaşık 4 yıldır da burada kurumsal iletişim departmanında çalışıyorum.

Bana mesleğinizi anlatır mısınız, görev ve sorumluluklarınız nelerdir?
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sonra eğitim alanında çalışan en yaygın sivil toplum kuruluşu. Bu anlamda baktığınızda yerel ve ulusal ilişkilerinizin sıkı ve yoğun bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Vakfın iç ve dış iletişiminin tamamı kurumsal iletişim departmanına bağlı. Bu süreçte kâr amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşu olduğumuz ve hedef kitlemiz çok geniş olduğu için amacımızı yerine getiriyorken çok fazla paydaş ile temas ediyoruz. Bunların tamamı ile sıkı ve şeffaf iletişim sürdürebilmek bizim temel gayemiz. Ben TEGV’de ağırlıklı olarak dijital medya iletişiminden sorumluyum. Yıllık veya dönemsel olarak belirlenen iletişim stratejileri özelinde vakfın sosyal medya hesaplarının, web sitesinin ve tüm dijital mecraların yönetilmesi başlıca görev alanlarım.

Bu mesleği yapacak kişilerde bulunması gereken yetkinlikler nelerdir?

“Her şeyden önce kişinin kendini ve mesleği tanıması bu yola adım atmadan önce çok önemli.”

Bu soru, tüm meslekler için, başlamadan önce mutlaka sorulması gereken bir soru. Her şeyden önce kişinin kendini ve mesleği tanıması çok önemli. En önemli yetkinlerden bir tanesi detaylara önem vermek ve bütünleyici bir bakış açısıyla bakabilmek. Çünkü bizim mesleğimiz toplum ile iç içe yaşayan, günün sonunda hem kişiyle hem de kurumla sağlıklı bir iletişim kurmanızı gerektiren bir alan. Ben bunu sanata benzetiyorum, sanatçının tuval üzerinde bıraktığı fırça darbesi neyse bizim yaptığımız iş de o; her aşaması kişinin kalbine dokunabilmeli ve hassasiyetle tasarlanmalı.

Sizce mesleğinizin avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Ben mesleğime aşık birisiyim, birçok insan için dezavantaj olan şey bazıları için avantaj olabilir. Ben mesleğimi sevdiğim için burayı hem kişisel hem de mesleki olarak kişisel gelişim noktası olarak görüyorum ve bu da beni mutlu ediyor. Hayatla, toplumla iç içe olması hem sizi hem de mesleğinizi geliştiriyor. Burada kurumunuza değer katarken kamuoyundan da çok fazla şey öğreniyorsunuz. Çünkü hayatın içinde yaşayan bir iş yapıyorsunuz. Benim için dezavantajlı bir durum değil, fakat genel olarak sektörün bir gerçeğini aktaracak olursam yoğun çalışıyor olmak ve tüm mecraları her an takip edebiliyor olmak diyebilirim.

Kurum yapılanmanız nasıl, hangi alanda çalışanlar bulunuyor?
Bugün itibarı ile Türkiye genelinde 55 noktamız bulunuyor. Faaliyetlerimizi ana çatıda genel merkez ve saha faaliyetleri olarak ikiye ayırabiliriz. Genel merkezde kurumsal iletişim, kaynak geliştirme, eğitim, saha yönetimi, mail işler, plan proje ve bilgi teknolojileri gibi yönetimsel departmanlar bulunuyor. 2. kısımda ise işin operasyonel yükünü sırtlanan saha tarafı var. Burada da yöneticilerimiz, eğitim ve gönüllü uzmanlarımız bulunuyor.

Sivil toplum kuruluşunda çalışmak nasıl bir duygu?

“Sevdiğiniz işi yaparsanız hayatınızda bir gün bile çalışmak zorunda kalmazsınız.”

Bu soru her sivil toplum kuruluşu çalışanının cevaplamayı çok sevdiği bir soru bence. Üniversite dönemimden bu yana hayatım hep sivil toplum ile iç içe geçti. Üniversite hayatımın ardından TEGV’le tanıştım ve günün sonunda işine aşık olarak, çok sevdiğim bir kurumda çalışmaya başladım. Sevdiğiniz işi yaparsanız hayatınızda bir gün bile çalışmak zorunda kalmazsınız diyebilirim.

Şirketler kurumsal iletişim departmanına neden ihtiyaç duyuyor? Neden bu alanda bir destek almaları gerekiyor?
Bunun çok temel bir nedeni var; biz hayatın içerisindeyiz. Bir kurum veya marka yönetilirken bulunduğu topluma ait olmak zorunda ve bunu toplumu tanıyan kişiler ile yani iletişim profesyonelleri ile yapmak gerekiyor. Bu alandan mezun olan, sahne tozunu yutmuş ve işin mesleki anlamda pratikleri ile pişmiş kişilerin olması gerekli. Bugün insanlara derdinizi anlatmak istiyorsanız bunu en iyi yapabileceğiniz mecra dijital ve bunu en iyi yapabilecek kişiler de dijital iletişimcilerdir. Akademik olarak bu alanda yetişmiş ve mesleki olarak pişmiş kişilere ve bu kişilerin bulunduğu iletişim departmanlarına kurumların ihtiyacı var.

Kriz yönetiminde dikkat edilmesi gerekenler nedir?
Kriz yönetimi esasında işin içerisinde öğrendiğiniz bir konu. Bu konu benim hem akademik hem de profesyonel yaşamda ilgi duyduğum bir alan. Kriz yönetiminde ilk olarak sakin kalmak ve samimi bir iletişim kurmak kilit nokta. Kriz çıktığında bunu bir iletişimci çözmek durumunda, kriz gelmeden olası kriz senaryolarını yazıp olabildiğince çeşitlendirmek de önemli. Kriz anında paniklememek, durumu analiz etmek ve sakin kalarak büyük resmi görmek önemli. Durumu iyi analiz edip nabız kontrolü yapmak gerekiyor, ufak bir krizin panikle büyük bir kriz gibi algılanmasına neden olabilirsiniz.

Bu alanda okuyan öğrencilere tavsiyeleriniz neler olur?

“En başta kendilerini ve yapacakları mesleği tanımaları çok önemli.”

Mesleğe prestiji kazandıran veya kaybettiren kişiler o alanın profesyonelleri oluyor. Hangi meslek olursa olsun siz onu sevmeyerek yaptığınızda sadece kendinize değil o alanda çalışanlara ve mesleğin kendisine de zulmediyorsunuz. O yüzden mesleği tanımak çok önemli. Okula başladığınızdan itibaren kendinizi seçtiğiniz alana yönelik geliştirmeye başlamak durumundasınız. Çok çalışmak ve okumak gerekiyor.

--

--

Umutcan Bozkurt

Dijital İçerik Üretici I Kurumsal İletişim I Halkla İlişkiler