Umutcan İle Mesleklere Yolculuk I Yusuf Ziya Yüce İle Röportaj

Umutcan Bozkurt
5 min readJun 13, 2021

Merhaba,

Umutcan İle Mesleklere Yolculuk’un bu haftaki konuğu Limak Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Yusuf Ziya Yüce.

Yusuf Bey’in kariyer hayatından, tecrübelerinden, kurumsal iletişimden, halkla ilişkilerden, departman yapılanmasından ve kriz yönetiminden konuştuğumuz ayrıca öğrencilere de tavsiyelerde bulunduğu çok güzel bir röportaj gerçekleştirdik.

Bu sohbetimizin sizlere de bilgi verici ve faydalı olması dileğiyle…

1) Kendinizden bahseder misiniz?
Ben Yusuf Ziya Yüce, Limak Enerji Grubu Kurumsal İletişim Müdürüyüm. 12 kişilik bir kurumsal iletişim ekibimiz var. Temel olarak enerji grubundaki kurumsal iletişim faaliyetlerini yürütüyoruz. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunuyum. Kocatepe Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı Pazarlama bölümünde de yüksek lisans yaptım. Yaklaşık 15 yıldır iletişim profesyoneli olarak çalışıyorum aynı zamanda 9 yıldır da üniversitede öğretim görevlisi olarak ders veriyorum.

2) Bana mesleğinizi anlatır mısınız, görev ve sorumluluklarınız nelerdir?
Kurumsal iletişim; iletişim tabanlı bir meslek. Bence iletişim demek “anlaşılabilmek” demek. Dolayısıyla biz insanları anlamaya çalışıyor aynı zamanda markalarımızı da onlara anlatmaya çalışıyoruz. Kitlemizin enerji sektöründen haberdar olmalarını bununla birlikte de enerji sektörünün hayatlarındaki yerini anlatmaya çalışıyoruz.

Temel amacımız; hayatın her yerinde olan enerjiyi hedef kitleye doğru anlatmak. Bunu da sosyal sorumluluk projeleriyle, iletişim kampanyalarıyla ve sahada yapılan teknik çalışmaların sosyal veya konvansiyonel medyadaki paylaşımlarıyla yapıyoruz. Bu şekilde insanlara enerjinin hayatın her yerinde ve çok önemli bir faktör olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.

3) Bu mesleğe yönelmenizdeki etken nedir?
Halkla ilişkiler alanına yönelmemi sağlayan etken rehberlik hocamdı. Onun tavsiyeleri ile bu bölümü okumayı tercih ettim fakat mesleğe aşık olmamda ve mesleğimi devam ettirmemdeki etkenler üniversite hayatım ve üniversitedeki hocalarım.

4) Kurumsal iletişim departmanınızın yapılanması nasıl?
Bizim departman yapılanmamızda 2 tane kurumsal iletişim müdürümüz var. Ben grup müdürüyüm. Bizde branşlaşmış uzmanlıklar bulunuyor. Kurumsal iletişim müdür çalışma arkadaşlarımın altında kurumsal iletişim uzmanları var.

Gazeteci olan ve şirketler ile basın arasındaki iletişimi sürdüren, kurum hakkında olumlu haber çıkmasını sağlayan, gazeteci ilişkilerini yürüten ve basın toplantıları planlayan basın ilişkileri uzmanı arkadaşımız var. Şirketlerin web siteleri, blogları, mobil uygulamaları ve sosyal medya hesaplarını yöneten, buradaki paylaşımları yapan, hedef kitleye ulaşması gereken video ve görselleri hazırlayan ve anlatılması gereken mesajların dijital taraftaki aktarımını sağlayan dijital medya uzmanı arkadaşımız var.

Şirketlerin etkinliklerini organize eden, sürdürülebilir veya tek seferlik sosyal sorumluluk projeleri planlayan ve bunları hayata geçiren etkinlik ve sosyal sorumluluk uzmanı arkadaşımız var. Saha işi yaptığımız ve çok sayıda kamu kuruluşu ile ilişki içerisinde olduğumuz için; muhtarlıklar, valilikler ve belediyeler gibi kamuyu temsil eden, kurumların elektrik ile olan ilişkilerini sağlayan ve problemlerini çözen kamu ilişkileri uzmanı arkadaşımız var. Hepsinin uzmanlaştığı alanlar var fakat hepsinin birbiri ile iç içe çalıştığı zamanlarda oluyor.

5) Bu mesleği yapacak kişilerde bulunması gereken yetkinlikler nelerdir?
Asla vazgeçmemeli, azimle çalışmalı, ikili ilişkileri güçlü olmalı, pratik zekalı ve hareket kabiliyeti yüksek olmalı. Belli sınırlara bağlı kalmamalı ve kendi sınırlarını kendi çizebiliyor olmalı. Ayrıca işini isteyerek ve severek yapmalı. Farklı yapıda bireyler ile çalışabiliyor ve ikna kabiliyeti yüksek olmalı.

6) Sizce mesleğinizin avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Ekonomik anlamda avantajı var aynı zamanda bir vitrin işi. Adınızı Google yazdığınızda hakkınızda sayfalarca haber çıkıyor. Bu benim için çok onur verici bir durum. Aynı zamanda sosyal bir iş hayatımız var. Bir gazeteci arkadaşınızla kahve içerken aynı zamanda işinizi de yapıyorsunuz. Dezavantaj olarak ise özel hayatımıza yeterince vakit ayıramıyor olmamız.

7) Herhangi bir kriz yaşadınız mı, yaşadıysanız bu krizi nasıl yönettiniz?
Enerji sektöründe olduğumuz için iki günde üç günde bir kriz yaşayabiliyoruz. Fakat iyi kriz planlarımız bulunuyor, dolayısıyla iletişim kanallarını hızlıca kullanıp krizleri atlatıyoruz. Son zamanlarda yaşadığımız en büyük kriz Marmara Adası’nın tamamının enerjisinin kesilmesiydi. Marmara Adası’na enerji, deniz altından çelik kablolarla veriliyor. Bir geminin çapa atması nedeniyle 80 metrelik çelik kablolar koptu, çok çabuk koordine olarak paydaşlarımızla çok hızlı iletişim kurduk. Deniz Kuvvetleri ile görüşme gerçekleştirip bize fırtınadan çok az etkilenen bir gemi vermelerini istedik. Ardından ana karadan adaya jeneratörleri bağlayarak hastane ile belli mahallelere enerji verilmesini sağladık.

53 saat sonunda adaya enerji tamamen verilmiş oldu. Kriz başlar başlamaz ajansları olay yerine götürdük, ekiplerin çalışmalarını ve fırtınayı görmelerini sağladık. Ulusal kanallarda 1 saat 53 dakika boyunca canlı yayın yapıldı. Yani durumun gerçekliğini gösterdik, şeffaf olursanız krizleri çok çabuk atlatırsınız. Dolayısıyla kurum hakkında hiçbir olumsuz haber de olmadı.

8) Sizce şirketler halkla ilişkiler veya kurumsal iletişim departmanına neden ihtiyaç duyuyor?
Artık çok fazla kriz var. Eskiden krizler markaların kapısını yılda bir çalıyordu şimdi günde iki defa çalıyor. Doğal olarak bu krizi yönetecek bir departmana ihtiyaç var. Dijital medyayı yönetmek, insanlara ulaşımı kolaylaştırmak ve basın ilişkilerini sürdürebilmek için kurumsal iletişim departmanına ihtiyaç var. Ayrıca rekabet çok kızıştı öne çıkmak için markaların bu departmana ihtiyacı var. En önemlisi de algı yönetiminde bu departmanın önemi çok büyük. Dolayısıyla 360 derece olarak şirketin tüm işlerinde kurumsal iletişime ihtiyaç var. Bu konu tartışmadan bile uzak. Bu departman “olsun mu, olmasın mı?” diye sorulmamalı. Mutlaka olmalı.

9) Mesleğinizin zor ve keyifli yanları nelerdir?
Mesleğimin zor yanı çok geniş hedef kitlelere hitap etmemiz. Herhangi bir hedef segmentinin olmaması ve çok geniş hedef kitlelere hitap ediyor olmak zor bir alan. Kırsal alanda yaşayan bir bireyde hedef kitlemiz, şehirde yaşayan bir bireyde hedef kitlemiz. İki tarafın da memnun olmasını sağlamak çok farklı iletişim çalışmalarını ve iletişim stratejilerini geliştirmeyi gerektiriyor. Diğer taraftan baktığımızda da çok güzel bir tecrübe oluyor.

10) İlham aldığınız ya da takip ettiğiniz isimler kimler?
Çok fazla ilham aldığım isim var. Üniversitede Hüseyin Altunbaş hocam, Başak hocam müthiş ilham aldığım ve yıllarca takip ettiğim kişilerdir. Arkadaşlarım, meslektaşlarım hatta bazen stajyerlerimden de ilham aldığım oluyor. Hayata bakış açılarından, kendilerini konumlandırmalarından ilham aldığım oluyor. Konya’da yanında çalıştığım Çaycı Burhan abiden müthiş ilham aldım, hâlâ da alıyorum. Bence her bireyden biraz ilham ve hayat dersi alınmalı.

11) Bu alanda okuyan öğrencilere tavsiyeleriniz neler olur?
Birinci tavsiyem “vazgeçmemek, vazgeçmemek, vazgeçmemek” çünkü kazananlar vazgeçmeyenlerdir. Vazgeçenler her zaman kaybederler. İkincisi çok istemek lazım, bu meslek çok güzel bir meslek. Sizi çok iyi yerlere taşıyacak ve çok güzel kapılar açacak bir meslek. Bunun için çok istemek lazım.

12) Takipçilerimize hangi sayfaları takip etmelerini önerirsiniz?
MediaCat ve Marketing Türkiye’yi takip etmelerini tavsiye ederim. İyi proje yaptığını düşündükleri markaları takip etmemeliler. İkna kabiliyetini ve diksiyonunu geliştirebileceği kitaplar okumalılar. TedX konuşmacılarını ve iyi tiyatrocuları izlemeliler, takip etmeliler.

--

--

Umutcan Bozkurt

Dijital İçerik Üretici I Kurumsal İletişim I Halkla İlişkiler